Aşı maalesef çözüm
olmayacak
Aşı
keşfedildi. Uygulamaya bile girdi. İngiltere, ABD, Kanada Pfizer-BioNTech
aşısını yapmaya başladılar. Aralık sonunda bu üçlüye başkaları da katılacak.
Moderna ve Sinovac aşıları onay aşamasında.
Ancak şimdi
esas önemli sorun başlıyor: Aşıya ulaşım.
Eğer aşı
herkese, gereken miktarda ulaştırılamazsa, hastalığın geçirilmesi yoluyla
toplumsal bağışıklık kazanılıncaya kadar bu salgın bitmez, hepimizi diken
üstünde tutmaya da devam eder.
Emperyalistler dünyanın aşısına el
koydu
Bloomberg,
aşı firmalarıyla değişik ülkeler arasında imzalanan 80 sözleşmeyi inceledi.
Buna göre; Kanada, İngiltere ve Avustralya kendi nüfuslarına birkaç kez yetecek
kadar aşıyı şimdiden ele geçirmiş durumdalar.
AB 450
milyonluk nüfusu için 200 milyon, ABD ise 330 milyonluk nüfusu için 100 milyon
doz aşı karşılığında Pfizer-BioNTech ile sözleşme yaptı. ABD’nin sözleşmesinde
opsiyonlu olarak 500 milyon doz daha satın alma hakkı bulunuyor.
Emperyalist
ülkeler kendilerini tek bir firmaya da bağlamadılar. Farklı üreticilerle anlaşmalar
yaptılar. Böylece herhangi bir yol kazasına karşı kendilerini koruma altına
almış oldular.
Kanada
nüfusunun 4,1, İngiltere 3,0, Avustralya 2,7, Avusturya 1,7, Belçika 1,7,
Fransa 1,7, Almanya 1,7, ABD 1,4, Japonya ise 1, 2 katı kadar aşıyı bu şekilde garantiledi.
Halkın Aşı
İttifakı isimli kuruluşun geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamaya göre yoksul
ülkeler 2021’de nüfuslarının ancak %10’unu aşılayabilecekler. Dünya nüfusunun
yalnızca %14’ünü oluşturan zenginler ise aşının %54’üne şimdiden el koydular.
Bu
eşitsizlik dünya nüfusunun ancak küçük bir kısmının aşılanabileceğini
gösteriyor. Üstelik bir de ikinci ve hatta üçüncü tur aşılamaların ortaya
çıkaracağı aşı ihtiyacı söz konusu.
DSÖ’nün
oluşturduğu Covax isimli inisiyatif ise yoksul ülkelere önümüzdeki yıl için 2
milyar doz aşıyı garantilemeyi hedefliyor. Bu amaçla zenginleri mali yardıma
çağırıyor. 2 milyar dozun ihtiyacı karşılamaya yetmeyeceği çok açık.
Hindistan ve
Güney Afrika yoksul ülkelerin de aşıya ulaşımını sağlamak amacıyla, Dünya
Ticaret Örgütü’nü covid aşısıyla ilgili fikri mülkiyet haklarını askıya almaya
çağırdı. Bu öneri 16 Ekim’de Örgüt’ün Fikri Mülkiyet Hakları Konseyi’ne
sunuldu, 20 Kasım’daki toplantıda yeniden tartışıldı. Ancak tahmin edileceği
gibi bu tartışmalardan hiçbir sonuç çıkmadı. Zira üretici firmaları temsil eden
İngiltere, ABD, Kanada temsilcileri öneriye şiddetle karşı çıktılar.
Dediklerine göre firmalar çok para harcamışlar ve “patent hakkı”nın bu şekilde ellerinden
alınması bundan sonraki bilimsel çalışmaları engelleyebilirmiş.
Türkiye de
neredeyse yoksul ülkeler statüsünde. AKP ancak 50 milyon doz aşı satın
alabildi. 11 Aralık’ta geleceği söylenen ilk parti hala ortada yok. 18 yaşından
küçüklerden oluşan grup hariç gereksinim ise toplamda ve tek tur aşılama için
140 milyon. Muhtemelen yeterli miktarda aşımız hiçbir zaman olmayacak ve
izleyecek turları da devlet finanse etmeyecek. Giderek yükselen ve AKP’nin
bizzat katkıda bulunduğu aşı karşıtlığı yeterli miktarda aşının yapılmasının mümkün
olmayabileceğini düşündürüyor.
Kısacası
büyük çabalarla ve kaynaklarla keşfedilmiş olan covid aşısı, emperyalist sistem
nedeniyle salgını bitirmekte işe yaramayacak gibi görünüyor.
Lenin
emperyalizm için kapitalizmin en yüksek aşaması demişti. Kapitalizmin en yüksek
aşaması işte böyle bir şey.
Aşı
emperyalizmin manasını deşifre ediyor.
Herkese,
ihtiyacı olan aşının ulaştırılabilmesi için eşitlikçi, akılcı, laik sosyalist
bir düzen kurmamız gerekiyor.
https://www.dw.com/en/rich-countries-hoard-coronavirus-vaccines/a-55879841
https://www.who.int/initiatives/act-accelerator/covax
https://www.thelancet.com/journals/lancet/article/PIIS0140-6736(20)32581-2/fulltext
Cok haklısınız hocam
YanıtlaSilKapitalizm ve emperyalizm sağlığı koruma değil karlarına kar katma derdinde. Aşıya erişim en insani hak.Bizim gibi ülkelerin halkları zor durumda kalacak.Zengin aşısını bulur yaptırır hocam.
YanıtlaSilSayın hocam, dilerimki aşıya ulaşalım🙏🙏🙏🙏🙏
YanıtlaSil