Küba’da afetlerle
mücadele: Öncü güç Devrimi Savunma Komiteleri
Küba örgütlü
bir toplum. Küba’nın en büyük avantajlarından birisi halkının örgütlülüğü.
Örgütlülük
afetlerle (deprem, sel, toprak kayması, kasırga, vb) mücadelede Küba’ya büyük
avantaj sağlar.
Çünkü afet
gibi çok kısa süre içinde büyük zararlar veren durumlarda hızla ve planlı
şekilde hareket etmek, bunun için de bu durumlara önceden hazırlık yapmış
olmak gerekir.
Bütün bunlar
halkın sürece katılımı sağlanmadan, halk bu amaç için örgütlenmeden yerine
getirilemez.
Ulusal sivil savunma sistemi
Küba Ulusal
Savunma Yasası, halkın mobilizasyonu yoluyla Ulusal Savunma Konseyi’nin
organize edileceğini duyurur.
Konsey’in
il, belediye ve yerel düzeydeki kurumları afetlere karşı halk mobilizasyonunu
sağlayacak birimlerdir. Afetlere yönelik bütün risk analizi ve yönetimi
süreçlerinin resmi sorumluluğu bu Konsey’dedir.
Küba eğitim
sistemi daha ilkokuldan itibaren afetlere hazırlık ve yanıt bakımından çok önemli bir rol üstlenir. Buna
ek olarak toplum da afetlerle mücadele konusundaki teorik ve pratik eğitimlere
programlı bir şekilde katılmak zorundadır.
Örneğin her yıl, kasırga mevsimi başlamadan önce, okullarda bütün toplumun katılımını hedefleyen Meteoro isimli tatbikatlar düzenlenir.
Devrimi Savunma Komiteleri
Küba’nın
olağanüstü durumlarla mücadeledeki esas avantajını ise değişik toplumsal
örgütlerin süreçte üstlendiği kritik görev ve sorumluluk oluşturur. Bu
kurumların başında Devrimi Savunma Komiteleri gelir.
Bu yapı 28
Eylül 1960’da Fidel’in çağrısıyla kuruldu. 11 milyon nüfuslu Küba’da 8 milyon Kübalı Devrimi Savunma Komiteleri’nde örgütlüdür.
Devrimi
Savunma Komiteleri mahalle ölçeğinde örgütlüdür ve kendi kendine yönetim
yapısına sahiptir. Çevre temizliği, ağaç dikimi, tütün ve şeker kamışı
hasadından; ülkeyi işgale karşı savunmaya ve afetlerle mücadeleye kadar uzanan
geniş bir görev ve sorumluluk alanı vardır.
Küba’daki
pek çok milletvekili, toplumsal ve siyasi çalışmalarına bu yapı içinde
başlamıştır. Küba halkı mahalle ölçeğinden başlayan siyasi seçimlerde, doğal
olarak, Devrimi Savunma Komitelerindeki çalışmalarıyla tanıdıkları komşularını
Meclis’e gönderir.
Örgütsüz toplumlar afetlerle mücadele
edemez
Toplumsal
örgütlülük yoksa ülke savunulamaz, afet durumlarında organize olunamaz.
Olağanüstü
durumlarda halkın devrimci enerjisini açığa çıkarmak en hayati konudur.
Kapitalist
ülkelerin afet durumlarında içine düştükleri acizliğin en başta gelen nedeni toplumsal
dağınıklıktır.
Öte yandan
kapitalist ülke yönetimleri halkı özellikle örgütsüzleştirirler. Zira örgütlü
bir halkın itiraz edeceği ilk konu sömürü ve bunu organize eden yönetim
sistemidir.
Dolayısıyla
kapitalist ülkeler burjuvazinin iktidarı adına halkı örgütsüzleştirirlerken, afetlere
de örgütsüz ve hazırlıksız yakalanırlar.
Ülkemizde geçen
hafta yaşanan İzmir depreminde kurtarma çalışmalarındaki organizasyon
yetersizlikleri ve halkın yıkıntılar önündeki çaresizliği gibi örnekler halk
örgütlülüğünün afetlerde ne denli önemli olduğunu kanıtlar.
Her şeyden
önemlisi şudur: Ülkemizde uygun olmayan alanların imara açılmasının da, imar
planlarının kenti daha da yaşanmaz hale getirecek yönde sürekli değiştirilmesinin de nedeni
halkın örgütsüzlüğüdür.
http://www.radiogritodebaire.cu/English/committees-for-the-defense-of-the-revolution-cdr/
Kaleminize sağlık hocam
YanıtlaSilHer kelimenize katılıyorum,bu şekilde biz anca kurtarılan bebelere tv seyrederken seviniriz.mücadeledir umudun yeri.enkazda kalmış bebeler ne olsun kötü daha.ne zaman bunlar olmasın diye çabalanır umut orada başlar hocam.sağlıklı olmanız mutlu etti beni ulaşamadık.sevgiler
YanıtlaSil