Aşı mucidi Pfizer’ın suçları
Kapitalist
düzende aşı ve ilacın araştırma-geliştirme ve üretim faaliyetleri tekellerin
elindedir.
İlaç üreticileri
dünyada en çok kazanan şirketler arasındadır.
Üstelik ilaç
fiyatlarının maliyetle ne kadar korelasyon gösterdiği, dolayısıyla şirketlerin
kazancı tam bir sır durumundadır. Bunun nedeni ilaç şirketlerinin araştırma-geliştirme
ve üretim için harcadıkları parayı, yani ilacın maliyetini, kendilerinden
başkasının bilme olanağının olmamasıdır.
İlaç
şirketleri kendi beyan ettikleri araştırma-geliştirme ve üretim maliyetlerinin
üzerine ortalama %20’lik bir kar payı ekleyerek ilacı piyasaya sürerler.
Pfizer’ın suçlarından birisi: Ürettiği
ilaçlara yüksek zam
İlaç
tekellerinin bir “haksız” kazanç yolu da ürünlerine yüksek oranlarda zam
yapmalarıdır. İlaç fiyatları, hastaların alım gücünü zorladığı, sigorta
şirketlerinin maliyetini artırdığı için politikacıları da zor duruma sokar. Bu
nedenlerle de özellikle ABD’de çok tartışılan konular arasında yer alır.
Bu tür
şikayetlere hedef olan şirketlerin başında gelenlerden birisi de Covid aşısının
mucitleri arasındaki Pfizer’dır.
Pfizer Türkiye’de
de yaygın olarak bilinen ve kullanılan Nexium, Lipitor, Zitromax, Viagra,
Xanax, Lyrica, Celebrex gibi ilaçların üreticisidir.
2020 yılında ABD'de ilaç fiyatlarına en çok zam yapan şirketler arasındadır. Kimi yorumcular bunu,
Pfizer hisselerinin 2019 yılında borsanın genel kazanç ortalaması olan %28’in
altında (%10) primlenmiş olmasına bağlamaktadır.
2020 yılı
başında ilaç fiyatlarına %6 kadar zam yapılırken, Pfizer 40’dan fazla ilacının fiyatını %9’un üzerinde artırdı.
Pfizer’ın
2019 için ilaç fiyatlarına yapmayı düşündüğü zam oranı Trump tarafından da
eleştirilmiş ve şirket bu nedenle zam kararını bir süre ertelemek zorunda
kalmıştı.
O günlerdeki
tartışma ortamında Pfizer kendisine yönelik eleştirilere kendi internet sitesi
üzerinden yanıt vermeye çalışmış ve ilaç fiyatlandırma politikasında şu
noktaların belirleyici olduğunu belirtmişti: İlaçların hastalara ve topluma
sağladığı yarar, hastaların ilaca ulaşımının garantilenmesi ve kendi yapacağı yeni
yatırımlar.
Pfizer'ın fiyatlandırma politikası, beklendiği üzere, tamamen kazanç maksimizasyonu
hedefine göre şekillenir. Örneğin hastaya sağladığı yararı yüksek olan ilaç yüksek zammı da hak eder.
Pfizer aleyhindeki davalar
Yaklaşık 55
milyar dolar yıllık geliri olan Pfizer geçmişte değişik nedenlerle çeşitli davalara
maruz kaldı. Hastalar tarafından kusurlu ürün üretmekle, ABD hükümetleri
tarafından yasa dışı pazarlama ve sağlık hizmetleri dolandırıcılığıyla
suçlandı. 2017’de İtibar Enstitüsü Pfizer’ı en iyi ilaç üreticisi şirketler
listesinde son sıraya (17.) yerleştirdi.
Pfizer
aleyhine açılan davaların en çok bilineni mide ve özefagus ülserlerinin tedavisinde
kullanılan Protonix isimli ilaçla ilgili olanlardır. Hastalar ilacın
prospektüsünde böbrekle ilişkili yan etkilerinin yazılmamış olması nedeniyle
davalar açtılar. Pfizer bu davalardan 2013 yılında 55 milyon Dolar tazminat
ödeyerek kurtuldu.
Yaklaşık
10.000 kadın Pfizer’ın östrojen hormonu içeren Prempro isimli ilacı aleyhine
meme kanserine yol açtığı gerekçesiyle dava açtı. Şirket bu davaları 1 milyar Dolar’dan
fazla tazminatla kapattı.
Yaklaşık
3.000 kişi intihar eğilimine yol açtığı gerekçesiyle erişkinlerde sigara
bıraktırma tedavisinde kullanılan Chantix ilacı aleyhine dava açtı. Şirket 2013
yılında bu davaları çözmek için 288 milyon Dolar para harcadı.
Mayıs
2018’de 6.000’den fazla hasta depo testosteron ilacının kan pıhtılaşmasına ve
felce yol açtığı gerekçesiyle Pfizer’ı dava etti.
Pfizer
1996’da Nijerya’da menenjitli çocuklar üzerinde geniş spektrumlu bir
antibiyotik olan Trovan isimli ilacıyla onaylanmamış bir klinik araştırma
yürüttü. Araştırma sürecinde pek çok çocukta karaciğer yetmezliği gelişti.
Pfizer 2011 yılında çocuklarını kaybeden 4 aileye 700.000 Dolar tazminat ödedi,
ayrıca olası diğer şikayetler için de 35 milyon Dolar’lık bir fon ayırmak
zorunda kaldı.
Pfizer’ın
Effexor, Zoloft, Eliquis, Lipitor ilaçları hakkında açılan binlerce dava ise
mahkemelerce reddedildi.
Piyasa sağlığı bozar
Pfizer’ın bu
suçları şüphesiz Alman biyoteknoloji firması Biontech ile birlikte
geliştirmekte olduğu Covid aşısını damgalamak için kullanılamaz.
Ancak tüm bu
olayların gösterdiği kesin olgu, kapitalist düzende sağlıkla ilgili her şeye
bir sahtekarlık karışabileceği gerçeğidir.
O nedenle
sağlık piyasaya, kapitalist üretim ilişkilerine teslim edilemez ve ilacı da
aşıyı da devlet üretmelidir, sosyalist devlet.
https://www.cnbc.com/2018/11/16/pfizer-to-raise-some-drug-prices-despite-pressure-from-trump.html
https://247wallst.com/healthcare-economy/2020/01/02/is-pfizer-raising-drug-prices-too-much-in-2020/
https://www.pfizer.com/news/featured_stories/featured_stories_detail/how_does_pfizer_price_medicines
https://www.drugwatch.com/manufacturers/pfizer/
https://www.theguardian.com/world/2011/aug/11/pfizer-nigeria-meningitis-drug-compensation
Sağlık piyasaya terkedilemez. Devlet eliyle herkese eşit, ulaşılabilir, parasız olmalı. Halk Sağlığı derslerinde anlattınız hocam hemfikirim biliyonuz sizde hastanelerde, asmler de sanki işletme oldu.Birazını biliyordum bu kadarını hayel edemezdim.saygılarımla İBelek hocam. Mustafa Özcan Ser.
YanıtlaSilEmeğinize sağlık ilker hocam, sosyalist devlet
YanıtlaSilHocam saygılar. İnsanlık bunları atlatacak güçtedir. Esas olan kaynakların halka kullanılmasıdır. Sağlık, eğitim, ulaşım, konut herşeye ücret ödemeden sahip olmalıyız.Küba gibi👏👏👏👏
YanıtlaSilTek söz: İnsanlık dışı bu sistem değişmeli. Bilime olan güvenin teminatı köklü değişimle mümkün olacaktır. Hürmetle hocam.
YanıtlaSil