Pfizer-BioNTech
aşısıyla ilgili merak edilenler
Sağlık
Bakanlığı şimdiye kadar Çin-Sinovac firmasıyla 50 milyon dozluk aşı anlaşması
yaptı. Pfizer-BioNTech ile görüşmelerin sürdüğünü belirtiyor.
2021 yılının
ilk aylarından itibaren başka firmaların (Johnson&Johnson gibi) aşıları da
piyasaya çıkmış olacak. Dolayısıyla bir yandan aşı piyasası çeşitlenecek, bir
yandan üretim kapasitesi taleple daha uyumlu hale gelecek, sonuç olarak da
muhtemelen aşı fiyatlarında görece düşüş olacak ve böylece aşıya ulaşım da bir
ölçüde rahatlayacak.
Bütün bunlar
Türkiye’nin 2021’in ikinci çeyreğinden itibaren Pfizer-BioNTech aşısına
ulaşmasına olanak sağlayabilir.
Pfizer-BioNTech aşısı dünyada ilk
uygulama onayı alan (İngiltere’den) ve teknolojisi en yeni aşı olduğu için
dünya kamuoyunun dikkatlerini üzerine topladı.
Üstelik faz-3
araştırmasına Türkiye’nin dahil olduğu iki aşıdan birisi, diğeri Çin-Sinovac.
Pfizer firması
Pfizer ilaç
ve aşı alanında üretim yapan ABD’li bir dünya devi. 1849’da kuruldu. 150’ye
yakın ülkede 80.000 çalışanı var. Bu alandaki sayılı tekeller arasında yer
alıyor.
2019’daki
net geliri 16,2 milyar Dolar’dı. 2021’de ise esas olarak Covid aşısıyla para
kazanacak gibi görünüyor. Önümüzdeki yıl 1,3 milyar doz Covid aşısı üretmeyi
planlayan Pfizer’ın yalnızca bir yılda bu aşıdan 25 milyar dolar ciro yapması
ve 22 milyar dolar kazanması bekleniyor. Hisselerinin toplam piyasa değeri
228,6 milyar Dolar. Yazmıştım. (1)
BioNTech firması
2008’te Türk
kökenli iki Alman vatandaşı (Uğur Şahin ve Özlem Türeci) tarafından kurulan şirket kişiye özelleştirilmiş
kanser ilaçları üretiyor. Bunlar mRNA teknolojisine
dayanıyor.
Pfizer ile
ilişkileri 2018’e, influenza enfeksiyonuna karşı yine bir mRNA aşı çalışmasıyla
başlıyor.(2)
Firma Ekim 2019’da
ABD Nasdaq borsasına girdi. O sırada yalnızca 3,4 milyar Dolar olan piyasa
değeri, 2020 yılı başında 29 milyar Dolar’ın üzerine çıktı. Pfizer ile birlikte
Covid aşı çalışmalarına başladıktan sonraki aylarda ise hisseleri
%257 artış gösterdi.(3)
Uğur Şahin ve Özlem Türeci kim?
Uğur Şahin (1965, Hatay) BioNTech'in CEO'su. Henüz 4 yaşındayken annesiyle birlikte, Ford şirketinde çalışan babasının yanına Köln'e taşındı. Önce tıp, sonrasında dahiliye ve onkoloji eğitimi aldı. Şu anda 5,4 milyar Dolar'lık servetiyle dünyanın en zengin 456. kişisi.(4)
Özlem Türeci (1967, Almanya) Rize Fındıklı kökenli İstanbul göçmeni bir ailenin çocuğu. Eşi gibi O da hekim. Genetik ve onkoloji alanlarında çalışıyor.(5)
Bu ikili bize bilimde milliyetçiliğin yerinin olmadığını, milliyetçiliğin yalnızca bilimi engellemeye hizmet edeceğini ve etnik kimliklerle övünmenin ne kadar anlamsız olduğunu kanıtlıyor.
Pfizer ile BioNTech Covid aşısında neden işbirliği yaptılar?
Görüldüğü
gibi BioNTech iktisadi bakımdan Pfizer’ın yanında oldukça mütevazi bir yapıya
sahip. İşte bu durum, uzmanlıkları farklı olan bu iki şirketin Covid aşısındaki
işbirliğinin de temelini hazırladı.
Pfizer’ın
Dünya Çapında Araştırma, Geliştirme Başkanı Dolsten bunu şöyle ifade ediyor:
“Pfizer’ın geliştirme, düzenleme ve ticari yeteneklerini BioNTech’in mRNA aşı
teknolojisi ve sektör liderlerinden biri olarak uzmanlığıyla birleştirerek…
elimizden gelen her şeyi yapma taahhüdümüzü pekiştirdiğimize inanıyoruz.”(6)
Pfizer-BioNTech aşısının ismi
Bu aşının
şimdilik özel bir ticari adı yok ve BNT162b2 (akademik yayınlardaki ismi) veya Pfizer-BioNTech Covid-19 Aşısı
olarak biliniyor.
İnsan deneylerinin başlangıcı
Aşının klinik-insan deneyleri geçtiğimiz bahar döneminde
başladı. ABD’de 5 Mayıs’ta bu kapsamda ilk insan uygulaması yapıldı. O
dönemde aynı tür aşının 4 farklı tipi deneysel amaçla kullanıldı ve sonuçta
bunların içinden en uygun olanına faz-3 için karar verildi.(7) Faz-1/2’nin
sonuçları 12 Ağustos 2020'de Nature dergisinde yayımlandı.(8)
Aşının faz-3
çalışmaları
Pfizer-BioNTech aşısının faz-3 sonuçları 10 Aralık 2020’de
New England Journal of Medicine dergisinde yayımlandı.(9)
Araştırmaya 43.548 kişi dahil edildi: 21.728 kişi plasebo
grubunda ve 21.720 kişi de aşı grubunda olmak üzere.
Araştırma dünya çapında 152 merkezde ve ABD, Arjantin,
Brezilya, Güney Afrika, Almanya ve Türkiye’de yürütüldü.
İkinci dozun verilmesinden sonraki yedinci günden itibaren 43.548 kişide toplam 170 vaka saptandı. Bunların yalnızca 8’i aşı grubunda, kalan 162’si ise
plasebo grubundaydı. Sonuç olarak aşının %95 oranında koruyucu olduğu sonucuna
varıldı.
İlk dozdan sonra görülen 10 ciddi vakanın ise yalnızca 1’i
aşı grubundaydı.
Faz-3 araştırması, erken başvuru için 9 Ekim’de (toplam
katılımcı sayısı 37.706 iken) “kırıldı”. O aşamada güvenlik açısından ikinci
doz aşı uygulamasından itibaren 2 aylık izlem gerçekleştirilmişti.
Bu aşının faz-3 araştırması, araştırma deseni açısından
oldukça güçlü bir yapıya sahip. Hem çok merkezli hem de katılımcıların yaş, cinsiyet, etnisite, obezite değişkenlerine göre kontrol edilmiş olması
nedeniyle.
Şu da önemli: Aşı hipertansiyonu olan bir grupta özel olarak
denendi ve koruyuculuğunun diğer gruplar kadar olduğu gösterildi.
Aşının tipi
Bu bir mRNA
aşısı.
Yukarıda da
belirttiğim gibi iki şirket 2018 yılında influenza için aynı teknolojiyle aşı
üretmek üzere bir anlaşma yapmışlardı.
mRNA
teknolojisi gündemimize yeni girmiş olmakla birlikte, aslında 1993 yılından
beri üzerinde çalışılıyor. BioNTech bunu kişiye özelleştirilmiş kanser ilaçlarında kullanıyordu. Benzer türdeki araştırmaları, şimdi yine bir mRNA
aşısı üretmiş olan ABD’li Moderna firması da yürütüyordu. Daha da ötesinde, grip, zika, kuduz ve citomegalovirus için de mRNA aşı çalışmaları bir süredir yürütülüyordu.(10)
mRNA aşısında, SARS-COV-2’nin insan hücrelerine tutunmasını sağlayan spike (dikensi) proteini laboratuvar ortamında mRNA’ya yüklenerek insan vücuduna verilir. Bu mRNA insan hücresi içine girdikten sonra hücre çekirdeğindeki DNA tarafından kendisine karşı antikor üretilir.
Cansız
aşılarda virüsün laboratuvar ortamında çoğaltılması ve sonra öldürülmesi zaman ve para gerektirirken, mRNA
teknolojisiyle çok daha kısa sürede ve görece daha ucuza aşı üretmek mümkündür.
Aşı kaç kez uygulanacak?
Aşı 21 gün
arayla iki kez uygulanacak.
Aşı kimlere yapılabilecek?
Aşı 16 yaş ve üzerindekilere uygulanabilecek. Bilindiği gibi diğer Covid aşıları için alt
sınır şimdilik 18 yaş.
Öte yandan Pfizer-BioNTech aşısının 12-15 yaş grubundaki faz-3 çalışmaları halen devam ediyor.(9)
Aşı kimlere yapılmayacak?
Gebelerin, bağışıklık sistemiyle ilgili sorunu olanların, 17 yaşından küçüklerin ve ciddi alerjik hastalığı olanların, bu gruplara ait güvenlik verileri olmadığından, aşıyı yaptırmaması öneriliyor.
Hatırlanacağı gibi İngiltere’de 2 kişide aşı enjeksiyonundan sonra alerjik reaksiyon gelişmiş, durumları yapılan müdahaleyle kısa sürede düzelmiş ve her ikisinin de geçmişte ciddi alerjik reaksiyon öyküsünün olduğu belirlenmişti.(11)
Aşının koruyuculuğu
Aşı %95
oranında koruyucu. Çok önemli bir özelliği 65 yaş ve üzerindekilerde %94
koruyucu olması.
Bu aşıya güvenebilir miyiz?
Güvenilirlik
yan etkilerle ölçülür.
Aşının yan
etkileri plasebo grubundakilerle aynı. Enjeksiyon yerinde ağrı, kızarıklık ve
aşı reaksiyonu olarak değerlendirilen lenfadenopati (%0.3 oranında) dışında önemli
bir yan etkiye rastlanmadı.(9)
Kimileri
mRNA aşısının insanın genetik yapısında değişikliklere ve uzun vadede bununla ilgili sorunlara yol açabileceğini ileri sürse de bu iddianın
gerçeklikle hiçbir bağlantısı yok. Zira hücre içine giren mRNA molekülü birkaç gün
içinde tamamen yok oluyor. Onun tek işlevi spike proteinini DNA’mız ile
karşılaştırmak.(10)
Aşının koruyuculuğu neye karşı olacak?
Şu anda üzerinde çalışılan ve/veya üretilen tüm Covid aşıları için geçerli olmak üzere durum şöyle: Aşılar hastalığı ve (hastalık olsa bile, ki %5-10 ihtimalle bu söz konusu, çünkü hiç bir aşının koruyuculuğu %100 değil) ciddi hastalığı önlüyor. Ancak, bilindiği kadarıyla, virüsün aşı yapılan bireyin bile burun ve boğazına yerleşmesini, dolayısıyla bu bireyin virüsü bulaştırmasını engelleyemiyor.
Bunun pratik anlamı şu: Aşı yaptırdığımızda kendimiz çok önemli oranda hastalık ve daha da yüksek oranda ciddi hastalıktan korunacağız, ama virüs toplumda dolaşmaya devam ettiği sürece biz de virüsü almaya, bulaştırmaya, aşısızların hasta olmasına aracılık etmeye devam edeceğiz ve bu arada kendimiz de hastalanabileceğiz.
Kısaca aşılansak bile maske, mesafe, temizlik kuralları geçerliliğini koruyacak. Ayrıca salgını bitirebilmek için herkesin aşılanması gerekecek.
Saklanma ve nakil koşulları
Bu aşının en
önemli dezavantajı saklama ve buna bağlı olarak nakil koşullarıyla ilgili
zorluktur.
-70 derecede
depolanması ve yine bu ısıdaki özel kutularda nakledilmesi gerekir.
5.000
dozluk özel buz paketlerinde uçakla nakledilir.
Satın alan
ülke de aşıyı yine -70 derecelik depolarda 6 ay saklayabilir.
Depodan
alınan aşılar, buz paketleriyle 10 gün içinde aşının yapılacağı merkeze
ulaştırılmalıdır.
Paketlerin
açılmasından itibaren de 5 gün boyunca 2-8 derecede (buzdolabı ısısı)
saklanabilir.(12)
Aşı şimdiye kadar hangi ülkelerden onay aldı?
İlk olarak
İngiltere (2 Aralık) aşıya onay verdi. Ardından sırasıyla Bahreyn, Kanada,
Suudi Arabistan, ABD, Kuveyt, Singapur’dan onay geldi.(13)
Aşı hangi ülkelerde uygulanmaya
başlandı?
8 Aralık’ta
İngiltere’de 90 yaşındaki Margaret Keenan’a yapıldı. İngiltere o tarihte
izleyen bir iki hafta içinde 800.000 kişiyi aşılamayı planlıyordu.(14)
Uygulamanın 14
Aralık’tan itibaren ABD ve Kanada’da da başlaması bekleniyor.(15,16)
Aşının fiyatı
Aşının tek
dozu 19,5 Dolar. Dolayısıyla bir kişinin (2 dozla) aşılanmasının maliyeti 39
Dolar olacak.
ABD ve
İngiltere, vatandaşlarından aşı için herhangi bir para almayacaklarını
açıkladılar. Türkiye’de ise, söylenenlerden anlaşıldığı kadarıyla, Sinovac
aşısının 50 milyon dozu parasız yapılacakken, sonrası belli değil.
Aşının tekrarı gerekecek mi?
Bu konu
hakkında bir şey söylemek şu an için mümkün değil. Buna ancak faz-3’e alınan aşı
grubunun aylar boyunca izlenmesiyle karar verilebilecek.
Türkiye’nin aşıyla ilgili girişimi
var mı?
Sağlık Bakanlığı başından beri, Pfizer-BioNTech aşısından 1 milyon doz alınacağını belirtse de bu konuda henüz herhangi bir netlik sağlanmış değil. Ancak konuyla ilgili temasların devam ettiği belirtiliyor.
Türkiye'de -70 derecelik buzdolabı var mı?
Pfizer-BioNTech aşısının alınması söz konusu olduğunda, bu aşıların saklanması ve bağlantılı olarak ülkemizde yeterli sayıda -70 dereceyi sağlayacak buzdolabı olup olmadığı sorusu gündeme geliyor.
Böyle bir kapasite olmasaydı Sağlık Bakanlığı tedarik etmeye çalışmazdı diye düşünülebilir.
Ancak Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Aşı Bilimi Derneği Başkanı Prof Dr Yüksel Gürüz'ün 1 Aralık tarihli bir röportajı buzdolabı konusundaki sorunun gerçekçi olduğunu gösteriyor. Prof Gürüz Yenigün Gazetesi'ne şunları söylemiş: "Maksimum her bir dolap 100.000 aşı alıyor. Soğuk zincirin kırılmaması lazım, -80 derecelik buzdolabı sayımız 20 ile 30 arasında. Kendi Çalıştığım birimde de üç adet var. O dolaplar her biri 12-13 bin Dolar... Türkiye genelinde, üniversite hastanelerinin çoğunda, özel hastanelerde -80 derecelik buzdolabı var ama burada saklanan şeyler kendi rutin kullanımında kullanılan şeyler. Aşı, antijen kiti ve tanı kiti pek çok şey burada saklanıyor."(17)
Prof Gürüz'ün söylediklerinden anlaşılan 1 milyon doz aşı için en az 10, 10 milyon doz aşı için de en az 100 tane özel buzdolabı gerektiği ve Türkiye'nin bu kadar buzdolabına sahip olmadığı.
Yine de Bakanlığın buzdolabı sorununu, aşıyı tedarik edeceği zamana kadar (en azından ithalat yoluyla veya Türkiye'deki üretici firmalara vereceği özel siparişle) çözmesi mümkün olabilir.
1-https://drilkerbelek.blogspot.com/2020/12/pfizern-2021de-covid-assndan-elde.htm
3-en.wikipedia.org/wiki/BioNTech
4-https://tr.wikipedia.org/wiki/U%C4%9Fur_%C5%9Eahin
5-https://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%96zlem_T%C3%BCreci
8-https://www.nature.com/articles/s41586-020-2639-4
9- https://www.nejm.org/doi/full/10.1056/NEJMoa2034577
10-https://www.cdc.gov/coronavirus/2019-ncov/vaccines/different-vaccines/mrna.html
12- https://www.bbc.com/news/health-51665497
14- https://www.bbc.com/news/health-51665497
16- https://www.france24.com/en/live-news/20201214-canada-to-begin-pfizer-biontech-covid-19-vaccine-roll-out
17-https://gazeteyenigun.com.tr/prof-dr-guruz-o-asi-hakkinda-konustu-gelme-ihtimali-sifira-yakin/161503
Sayın hocam bu yazınızda bilgilendirici.Sizin gibi güveneceğimiz biliminsanlarının olması içimizi rahatlatıyor🙌🙏🙏🙏
YanıtlaSilÇok güzel anlaşılır olmuş herzaman ki gibi hocam. Ellerinize emeğinize sağlık👏👏👏
YanıtlaSilHocam selamlar, ilkokul ve hatta okul öncesi yaşta çocukların covid bulaştırıcılığı konusunda bir sürü bilgi dolaşıyor. Hangisini doğru kabul etmemiz lazım ? Okullarla ilgili işin doğrusu nedir ? Teşekkürler
YanıtlaSilYapılan araştırmalar çocukların da en az yoğun bakımda yatan hastalar kadar bulaştırıcı olduğunu gösteriyor. Bu durum daha da tehlikeli. Çünkü çocuklar hastalığı daha hafif atlatabildikleri için bir çeşit "sinsi" bulaştırıcı oluyorlar. O nedenle okulların kapatılması doğru, zaten hiç açılmaması gerekirdi. Selam.
Sil