65 yaş üstünü eve kapatmak işe yaramaz



AKP 21 Mart tarihinde 65 yaş ve üzeri vatandaşlara tam bir sokağa çıkma yasağı getirdi.

Gerekçesi yaşlıları korumak ve hastanelerin yoğun bakım servislerinin kilitlenmesini önlemekti.

Yasak 10 Haziran’da önemli derecede gevşetilerek, 10.00-20.00 aralığı dışında kalan zaman dilimiyle sınırlandı. Temmuz ayında da tamamen kaldırıldı.

Ekim ayı sonundan itibaren ise, değişik illerde 10.00-16.00 saatleri dışında yeniden uygulamaya konulmaya başlandı.

Yaşlılara sokağa çıkma yasağı?

Yaşlılara sokağa çıkma yasağı stratejisinin salgını kontrol altına almadaki etkinliği hep sorgulandı.

Bunun nedeni Türkiye’de yaşlıların yaklaşık %40’ının çocuk ve/veya torunlarıyla birlikte yaşıyor olmalarıydı. Ayrıca yaşlılar ihtiyaçlarını karşılayabilmek için kalabalık ortamlara girmek zorunda da kalmaktaydı. 

Yani, yasak yaşlıların dış ortamla temasını engelleyememekteydi.

Ayrıca Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 5 Haziran tarihinde ölümlerin %93’ünün 65 yaş ve üzerindeki grupta olduğunu açıklamıştı. Aynı tarihte nüfusu Türkiye’den çok daha yaşlı olan ve yaşlıların sokağa çıkmasını yasaklayan özel bir strateji uygulamayan Avrupa’da 60 yaş üzeri ölümlerin toplamdaki oranı %94’dü. 

Bir başka ifadeyle, yaşlıları eve kapatmayan Avrupa’da yaşlı ölümlerinin toplamdaki ağırlığı daha düşüktü.

Sağlık Bakanlığı’nın verileri de yaşlıların eve kapatılmasının etkili olmadığını düşündürüyor

Maalesef Sağlık Bakanlığı salgın verilerini tam olarak yayımlamıyor. Ayrıca uyguladığı stratejilerin etkilerini ölçecek özel araştırmalar da yapmıyor. Yalnızca, Haziran ayının sonundan beri yayımladığı haftalık durum raporlarıyla ölümlerin ve vakaların yaşa, cinsiyete ve bölgelere göre dağılımını veriyor.

Ama bu da işimize yarar: Zira Sağlık Bakanlığı ilk haftalık durum raporunu 29 Haziran’da yayımladı ve bu rapor yaşlıların sokağa çıkma yasağının gevşetildiği tarihin yaklaşık 3 hafta sonrasına denk geliyor.  

Dolayısıyla, yasağın gevşetilmesine bağlı olarak, 29 Haziran'dan itibaren yaşlılardaki hastalık ve ölümlerin daha gençlere göre artışa geçmiş olmasını bekleriz.

Aşağıdaki üç tabloda 29 Haziran ile 4 Ekim arasındaki dönem için yaş gruplarına göre hastalık hızını (hasta sayısı/nüfus) ve ölüm sayısını, tabloları fazla karıştırmamak için yalnızca erkeklerin durumu üzerinden ve 1 aylık aralarla gösteriyorum.

Yaş gruplarına göre haftalık hastalık hızının değişimi

 

29 Haziran/   5 Temmuz haftası

3 Ağustos/    9 Ağustos haftası

31 Ağustos/  6 Eylül   haftası

28 Eylül/        4 Ekim  haftası

50-64 yaş

13

12

17

15

65-79 yaş

13

13

18

15

80 yaş ve üzeri

14

13

18

18

 Sonuç 1: a) Yasağın gevşetilmesinin 3. haftasında (29 Haziran) 50-64 yaş ile 65 yaş ve üzerindekilerde hastalık hızı farklı değil. b) Aynı durum sonraki dönem için de geçerli. Hastalık hızındaki artış bütün yaş grupları için hemen hemen aynı düzeyde. c) Yasağa tabi 65-79 yaş ile yasaktan muaf 50-64 yaşın durumu arasında gerçekten hiç bir fark yok. 

Yaş gruplarına göre haftalık ölüm sayısının değişimi

 

29 Haziran/   5 Temmuz haftası

3 Ağustos/    9 Ağustos haftası

31 Ağustos/  6 Eylül   haftası

28 Eylül/        4 Ekim  haftası

50-64 yaş

15

14

64

55

65-79 yaş

43

32

93

38

80 yaş ve üzeri

11

19

50

61

 Sonuç 2: a) Yasağın gevşetilmesini izleyen dönemde (31 Ağustos ile başlayan hafta hariç) 65-79 yaş grubundaki haftalık ölüm sayısı azaldı. Bu bakımdan 65-79 yaş grubunun durumu 50-64 yaş grubundan bile iyi. b) Ölüm sayısı Haziran sonu ile Eylül sonu arasındaki 3 ay içinde 80 yaş ve üzeri yaş grubunda düzenli olarak yükseldi: 5,6 kat artış. Ancak bu kadar olmasa da, yine yüksek derecede bir artış 50-64 yaş grubunda da gerçekleşti: 3,7 kat artış. c) Kısaca, yasağın ortadan kaldırılması, 65-79 yaş grubunda ölüm sayısı bakımından olumsuz bir sonuca yol açmadı.

Yaşlıları eve kapatmak göstermelik bir iş

Veriler yaşlıları eve kapatmanın onları hastalık ve ölümden korumaya yaramadığını düşündürüyor. 

Bu saptamamız özellikle 65-79 yaş grubu için tamamen doğru. 

Öte yandan, daha genç ve yasaktan muaf olan 50-64 yaş grubunda da hem hastalık hızında hem de ölüm sayısında ciddi artışlar oldu. 

80 yaş ve üzerindeki grupta ölüm sayısının artması ise yasağın ortadan kaldırılmasıyla doğrudan ilişkilendirilemez. Zira ev dışı ortamla teması en az olanlar zaten 80 yaş ve üzerindekiler. Onların dış ortam ve virüsle temas etmesine neden olanlar muhtemelen evlerindeki gençler. 

Kısaca: Giderek şiddetlenmekte olan salgını kontrol altına almak için yapılması gereken şey tüm toplumu hedefleyen politikaları, yani karantinayı hayata geçirmek, en az 14 gün tam karantina uygulamaktır.

 *Fotoğraf Pixabay'dan

 

 



 

Yorumlar

  1. Hocam toplumu içine alan karantinayı yapmazlar, kendi haline bıraktılar. Bilim başka öneriyor uygulamalar bambaşka. Test yaptırma sırası varki inanamazsınız. Yaşlı bir babam var tek yaşıyor. Psikiojisi bozuldu. Kendini suçlu hissediyor. Yanlış yapılıyor. Selam ve hürmetler

    YanıtlaSil
  2. En başından beri böyle. Ekonomi batık olduğu ve patronlardan sağlık için kaynak almak istemediklerinden başka türlüsünü yapamıyorlar. Teşekkür ederim, selamlar.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

SALGIN