AKP karar verdi bir
kere:
Öğrenciler maskesiz, öğretmenin testi pozitif olsa bile dersler devam edecek
Sağlık Bakanlığı
1 Ekim 2020’de Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberi’nde güncelleme
yaparak okullarla ilgili önlemleri yeniledi.
Amaç 12 Ekim’de
okulları açmak.
Aktif vaka sayısı artıyorken okullar
açılamaz
Daha önce de
yazmıştım, yinelemem gerek: Salgın kontrol altında değil. Aktif hasta sayısı her gün,
üstelik birkaç yüzlü değerlerle ve üstelik Sağlık Bakanlığı gerçek verileri
açıklamıyor olmasına rağmen artıyor. Bu koşullarda okullar açılamaz.
Aslında AKP durumun
farkında. Zaten bu nedenle toplam vaka sayısını açıklamıyor. “Okulları açmak için ortam uygun, gereği
yapıldı, salgında başarılıyım” demeye çalışıyor.
1 Ekim
tarihli yeni düzenleme sınıfta vaka çıkması durumundaki hareket tarzını
belirliyor. Bakalım, ama daha önce Avrupa’daki durumu hatırlayalım.
Avrupa’da okullara yönelik
düzenlemeler
Avrupa
Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi 21 Ağustos’ta okullarda test yapmayı
olanaklı kılan bir organizasyonun hayata geçirilmesi ve test yapmak için tek
bir semptom veya bulgunun yeterli görülmesi gerektiğini belirleyen bir doküman
yayımladı.
Arkasından, Avrupa
Komisyonu Sağlık ve Gıda Güvenliği Genel Direktörlüğü 17 Eylül tarihinde bir
rapor yayımlayarak, öğretmenler için test kriterlerinin gevşetilmesini,
okullarda hızlı test, filyasyon gerçekleştirebilecek bir sistemin kurulmasını ve vaka kümelerinin saptanması durumunda da tüm okulda yaygın tarama
yapılarak, saptanan pozitif vakaların hızla izolasyonunu önerdi.
Türkiye’deki düzenlemeler yetersiz
Şimdi 1 Ekim
tarihli Sağlık Bakanlığı düzenlemesine bakabiliriz.
Bu 5
sayfalık bir algoritma. Üç temel bölümden oluşuyor: 1-Sınıfta bir öğrencinin
testi pozitif çıkarsa, 2- Sınıfın öğretmeninin testi pozitif çıkarsa, 3- Kreş,
okul öncesi ve 1., 2., 3. sınıflarda bir vaka çıkarsa ne yapılacak?
Algoritmalar
karışıktır. “O ise şuraya”, “o değilse buraya”, “o ise ama bir de ötekinden
biraz varsa oraya” yönlen gibi direktiflerle dallanır budaklanır.
Sağlık
Bakanlığı'nınki de öyle. Oysa, demek istediği çok net, öyle ki bunu birkaç
satırda da başarabilirdi.
Sözün özü neredeyse şudur: "Öğrenciler maske takmalı, takmıyorlar mı, o da kabulüm, derslere devam edin."
Biraz açayım:
Sınıflardaki
öğrenci sayısının 15 ile sınırlanmasına “özen gösterilecek”.
Öğrencilerin
her gün ateşleri ölçülecek, maskelerini takmaları öğretmenlerce sağlanmaya
çalışılacak, ama ne olur ne olmaz bu becerilemezse derslere devam edilecek.
Sınıfta bir
öğrencinin ya da öğretmenin testi pozitif çıksa bile, ateş ölçümü ve semptom
takibi önlemleriyle eğitim yine sürecek.
Algoritmada,
eğitime ara verilmesini gerektiren iki istisna söz konusu: Sınıftaki birden
fazla öğrencinin testi aynı anda (14 günlük zaman dilimi içinde) pozitif çıkması
durumuyla; okul öncesi ve 1., 2., 3. sınıflarda tek bir kişinin testinin pozitif
çıkması durumunda sınıftaki tüm öğrenciler evlerine gönderilerek, 14 gün
boyunca temaslı takibine alınacak.
Okullarla ilgili algoritmaya dair
önemsiz bazı sorular
Görüldüğü gibi
okullarda herhangi bir sağlık biriminin kurulması, test ve filyasyon çalışması
planlanmıyor. Aradan 6 aydan fazla zaman geçmiş olmasına rağmen bu yaşamsal konuda tek bir adım bile atılmadı.
Oysa tüm
algoritma test pozitiflik, yani test yapma eylemi üzerine kurulmuş. Bu durumda şu sorular akla takılıyor:
Sağlık
Bakanlığı test pozitif vakaların gerçek sayısını açıklamadığına göre, okullardaki
vakaları açıklayacağına nasıl güvenilecek?
Sınıflardaki
öğrenci sayısı nasıl 15 ile sınırlanacak, bunu yapamayan müdür ve öğretmenler “özensiz”
mi sayılacak?
Okullarda
herhangi bir sağlık birimi olmadığına göre, öğrenci ve öğretmenlerin test
pozitifliği nasıl saptanacak, okul içinde filyasyon çalışması nasıl yapılacak, öğrencinin yaptırdığı testin sonucundan okulun haberi nasıl olacak?
Sınıfta
birden fazla test pozitif vaka çıkmasıyla eğitime 14 gün ara verildiğinde, o zaman dilimi içinde, örneğin 12. günde, başka test pozitif vakaların
ortaya çıkması eğitimin kesinti süresini nasıl etkileyecek?
14 günlük aradan sonra eğitimin
yeniden başlamasına hangi somut kriterle karar verilecek, örneğin başlangıçta testi pozitif çıkanların kontrol testi yapılacak mı?
Çocukların
hastalığı özellikle belirtisiz geçirdikleri bilindiğine göre, ateş ölçümü,
düzenli gerçekleştirilse bile, ne işe yarayacak?
Testi pozitif çıkan öğrencilerin ve öğretmenin aileleri nasıl ele alınacak?
Eğitime ara
vermek için neden iki test pozitif vaka kriteri belirlenmiştir?
Sınıftaki birisinde testin pozitif çıkması durumunda, vakayla en fazla iki metre mesafede oturan, ders aralarında kol kola gezen öğrencilerin testinin yapılmasına lüzum hissedilmemesinin nedeni nedir?
Algoritmada, öğretmen ve öğrenciler dışında kalan, temizlik ve idari personel gibi
çalışanlara yer verilmemesinin nedeni, bu grupların Covid-19 olmayacaklarına
dair güven midir?
* * * * * * * * * * * * *
Dediğim gibi
hükümet önce okulları açmaya karar verdi, sonra buna uygun şekilde günlük hasta
sayısını düşürdü, en nihayetinde de "artık zamanı geldi" diyerek olayın algoritmasını bile
geliştirdi.
Daha ne istiyorsunuz!
Haydi artık okula.
https://covid19.saglik.gov.tr/Eklenti/38848/0/covid-19salginyonetimivecalismarehberipdf.pdf
https://www.ecdc.europa.eu/sites/default/files/documents/covid-19-objectives-school-testing.pdf
https://ec.europa.eu/health/sites/health/files/preparedness_response/docs/common_testingapproach_covid-19_en.pdf
Öğretmen ve öğrencilerin doğal bağışıklama yolu ile kendilerine ve çevrelerine de doğal olarak geçirmeleri amaçlanmakta gibi geliyor ..maaselef üzücü düşündürücü...elinize sağlık hocam
YanıtlaSil👏👏👏👏👏👏
YanıtlaSil