ABD’de okulların açılmasının salgına etkisi


ABD salgından en çok etkilenen ülkelerin başında geliyor. Üstelik Trump da bu konuda berbat bir yönetim sergiledi.

Ancak bir gerçek var, o da ABD’nin dünyada en çok test yapan ülkelerden birisi olması. 1000 kişiye yapılan günlük test sayısı Temmuz ayından itibaren 2-3 bandına yerleşti ve Ekim ayı başında da 3’ü geçti. ABD bu bakımdan Belçika ve İngiltere’den sonra 3. sırada. Türkiye’de ise 1000 kişiye yapılan günlük test sayısı (1,63) ABD’nin neredeyse yarısı kadar.

Bunun önemi şu: Okulların yeniden açılmasının salgının seyrini nasıl etkilediğini değerlendirmek bakımından ABD iyi bir örnek olabilir. Buna karşılık, salgın yönetimindeki kötü performansın bu değerlendirmeyi zorlaştıran bir faktör olduğunu akılda tutmamız gerekir.

Ülkelere göre günde 1000 kişiye yapılan test sayıları


İlk öğretim ve liselerde durum

ABD’de 1.-12. sınıflar arasındaki eğitim dönemine K-12 deniliyor. K-12 dönemindeki okulların önemli kısmı henüz uzaktan eğitime devam ediyor. Dolayısıyla yüz yüze eğitimin bu dönemde yarattığı etkileri değerlendirmek için henüz erken.

Yalnızca 4 eyalet K-12 okulların yeniden açılmasına karar verdi. 7’si kısmen veya tamamen kapalı tutma kararı aldı. 39 eyalet kararı yerel yönetimlere veya okul bölgelerine bıraktı.

Ekim 15 itibariyle K-12 okullarda saptanan vaka sayısı 52.000’e ulaştı. Bu sayı Ağustos’tan sonra tüm ülkedeki toplam vakaların yalnızca %2’si. İlk bakışta ABD’deki salgının itici gücünün K-12 okullar olmadığını düşündüren bu veriyi değerlendirirken tedbirli olmak gerektiği açık. Zira az önce de belirttiğim gibi okulların henüz çok az kısmı açılmış durumda.

Öte yandan ülkedeki kimi eyaletlerin Covid vakalarını düzenli olarak bildirmiyor olması da değerlendirmeyi güçleştiriyor. Değerlendirmeyi güçleştiren bir diğer faktör ise 5-11 yaş arasındaki çocuklara yapılan test sayısının (bu gruba test yapmanın zor olması nedeniyle) düşüklüğü.

Kısaca K-12 dönemindeki vaka sayılarının mevcut gerçeği yansıtmaktan bile uzak olduğu kabul edilmeli ve açılan okul sayısındaki artışın yaratacağı etkiyi görebilmek için önümüzdeki dönemin verileri yakından takip edilmeli.

Kolej ve üniversitelerde durum

Kolej ve üniversitelerde ise durum daha kötü. Burada yayılım sınıf ortamından değil de, barlardan, yurtlardan, öğrenci topluluklarından, restoranlardan ve değişik eğlence etkinliklerinden gibi görünüyor.

Kolejler ve üniversiteler yeniden açılır açılmaz salgınlar ortaya çıktı. Eylül ayında ABD’deki 25 en büyük Covid salgınının 19’u kolej ve üniversitelerde patladı. Bu salgınların bazılarında ölümler de oldu. Gayet sağlıklı, spor yapan öğrenciler hayatını kaybetti.

Bazı kolej ve üniversiteler tüm öğrencilere haftada iki kez zorunlu test yapıyor. Bu yaklaşım Almanya, Yeni Zelanda ve Güney Kore’nin test rejimini akla getiriyor. Ancak yalnızca test yapmakla salgını önlemenin mümkün olmadığını, sosyalleşmeye sınır getirilmediği taktirde bu politikanın yalnızca kaynak israfı anlamına geleceğini kabul etmek gerekir.

ABD Hastalık Kontrol Merkezi’nin endişesi, üniversitelerin salgının topluma yayılmasına yol açacak olması.

Okulların açılması için salgın kontrol altına alınmalı

ABD salgının halen en etkili olduğu ülkeler arasında. Pek çok uzman salgının kontrol altında olmamasının, okulların açılması konusunda verilecek kararı belirleyen bir numaralı faktör olduğu konusunda hem fikir.

 

https://ourworldindata.org/coronavirus/country/united-states?country=~USA

https://www.vox.com/future-perfect/21494352/school-reopenings-covid-coronavirus-pandemic-in-person-teaching

Yorumlar

  1. Bizde nasıl olur felaket olur. Göreceğiz kararların yanlış olduğunu. Ülkelerde örnek olmuyor. Hürmetle hocam.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

SALGIN